27 Ağustos 2016 Cumartesi

Ebe Tura Bir İki Üç




Sokakta oynadığımız bir oyun vardı; Ebe Tura Bir İki Üç. Ebe duvara ellerini koyar, arkasındaki çocuklar oldukları şekilden başka bir şekile geçmeye çalışırken bu kelimeleri söylerdi. Sanki kelimeler sihirliydi. Ebe Tura Bir İki Üç dedin mi, arkana döndüğünde herkes duruşunu değiştirmeliydi.

İşte hayat böyle bu günlerde, akşam yatıp sabah kalkana dek her şey değişebiliyor. İsteyerek ya da istemeyerek. İyi ya da kötü yönde. Hatta kırk yıldan fazla bir süredir aynı kalan şeyler bile değişebiliyor. Hatta bir sabah uyandığınızda siz siz bile olmayabiliyorsunuz. Minicik bir pıhtı mesela, ne var ne yoksa götürebiliyor sizden. Bambaşka bir dünyanın içinde kaybolabiliyorsunuz. Yine bambaşka bir dünyadan seslenip sesinizi duyurmaya çalışsanız da, dışarıdakiler sizi anlayamıyor. Ve dışarıdakilerin dilinde; ‘’Şükür, ne yapalım’’ diyebiliyorsunuz. Bu halimize şükür hadi bakalım şimdi ne yapabiliriz anlamında değil elbet. Bu ne yapalım, yapabileceğimiz hiçbir şey yok, kabullenelim daha beter olabilirdi manasında.

Biraz durun. Lütfen şimdi biraz durun. Her ne yapıyorsanız. Durun ve bakın hayatlarınıza. Düşünün ki dalgalansın aktığınız deniz. Ezbere yaptığınız şeylere bir ara verin. Dünyanın gidişatına, hayatınızın gidişatına dur deyin. Şu anı bir hissedin. Sağlıkla aldığınız her bir nefes öyle değerli ki, ziyan etmeyin. Çünkü bir sabah aynı dünyaya uyanamayabilirsiniz. Hatta hiç uyanamayabilirsiniz.


Ebe Tura Bir İki Üç, ebe sihirli kelimeleri söylediğinde değişiminiz istediğiniz yönde olsun. Bunun için kadere yardım edin…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder