21 Nisan 2016 Perşembe

Hoşgeldin

Hoş geldin yaşamımın rengi
Pembeler maviler turuncular getirdin
Hasretle gülümsedim
Özledim,özlemini özlediğim kadar özledim
Hoş geldin
Çimenlerim, denizlerim, yeşillerim
Özgürlüğüm kanatlarım hoş geldin
Elveda sınırlarım
Elveda hüzünlerim
Karanlığım perdelerim
Sessiz odalarım,
Duymayan,görmeyen,konuşmayan insanlarım
Ben artık yine benim
Elveda maskelerim
Ben artık bana yeterim
Dümenimi kırmadan,hatta hiç durmadan
Beni bekleyen mutluluklara giderim
Yeniden yola çıkma zamanı
Cephanem hazır
Savaşırım sizlerle
Kıyasıya ölesiye
Sınırsızca sever
İstediğimde yok ederim
Şimdi tek istediğim
Çekilin yolumdan
Elbet bir gün yine aniden dönerim.
Devamını oku...

Ben Kimim? 😉



Yıl 1972, Mart ayının üçünde, Taksim’de aldım ilk nefesimi bu gezegende. Oldukça parlak bir öğrencilik hayatım oldu. Bazı şeyleri öğrenmiş gelirsiniz ya dünyaya, olmazsa olmazlarınızdır onlar. Bir şeyi yaparken en iyiyi yapma güdüsüydü bendeki. Bir de çocukluğumdan itibaren bir sahnede olma deliliği kendini ilk bale eğitimi ile gösterse de fazla uzun sürmedi, o zamanın koşulları nedeniyle. Yarıda kalmış ilk aşk hikâyemdi bale. Sonra lise yıllarında onun yerini almak üzere tiyatro geldi. Küçük bir flörtten sonra üniversitede öğrenciyken ciddi bir ilişkiye dönüştü tiyatro. 1993’ten 2003 yılına dek ayrılıp barışmalarla geçen bir ikinci iş oldu benim için. Bununla birlikte sonraki yıllarda pek çok insanda eksik gördüğüm ekip çalışması, insan ilişkileri, kişilik analizi konularında bana artı değer katan verimli bir ilişkimiz oldu.

Lisansımı İstanbul Üniversitesi’nde tamamladım. Öğrenciyken bir yandan tiyatro, bir yandan seslendirme para kazanmama da yardımcı oldu. Yine öğrenciyken spikerlik ve sunuculuk sertifikam sayesinde diksiyon eğitmenliği yapmaya başladım. Bu bildiklerimi başkalarına aktarmak ve onların hayatlarına küçük dokunuşlar yapmakla ilgili o büyük keyif ile tanışmama sebep oldu.

Okul bittiğinde hayattan yana tecrübesiz, İngilizce bilen ama konuşamayan, oldukça duygusal, kendini tanımakta yetersiz, çok şey bildiğini düşünüp, iş görüşmelerinde sürekli hayal kırıklığı yaşayan, her şey olduğunu düşünürken bir hiç olduğunu ve görülen tüm yolların başında olduğunu fark eden şaşkın bir ben vardım.

İşte böyle bir zamanda turizm ile tanıştım. Yapabildiğim tüm şeyleri bir araya getirdiğimde bir tatil köyünde başarıyla yapabileceğim şey animasyondu. Sanırım verdiğim en isabetli kararlardan biriydi. Gittiğim onca okul ve kurstan çok daha fazla şey öğretti yaşayarak. Bir seneliğine yapmaya karar verip tam dört yıl ayrılamadım bu işten. İş hayatım turizm ve eğitim sektörü üzerinde devam etti bundan sonraki süreçte. Eğitimle ilgili satıştan tutunda, eğitimi tasarlamak, vermek, ihtiyaç analizlerini yapmak, değerlendirmeler derken gün geldi tecrübem olan bu iki sektörü birleştirdim.

Kişisel gelişimin yanında yönetim en çok ilgimi çeken konular oldu ve bu konularda eğitim almaya devam ettim. Yüksek lisansımı Yönetim ve Organizasyon bölümünde Arel Üniversitesi’nde tamamlarken, ilgili konularda pek çok sertifika programını tamamladım. Eğitmenliğimin dışında yaşam koçluğu da yapmaya başladım.
Beş yıldızlı zincir otellerde eğitim müdürlüğü yaptım.
Şimdilerde freelance eğitmen ve koç olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Devamını oku...