3 Temmuz 2016 Pazar

Anlasanız da Anlamasanız da Bitecek














İnsanlar okurdu, anladıklarını anlatırlardı, nereden çıkardıklarını merak ederdim edindiği bilgileri. İnsanlar dinlerdi, duyduklarını söylerlerdi, nereden çıkardıklarını merak ederdim duyduklarını. İnsanlar hemfikir olduklarında bile, başka şeyler söylerlerdi aslında. Düşünürdüm, gördüklerini, duyduklarını olduğundan bunca farklı anlarken, nasıl anlarlardı beni.
Çocukluğumda ve ilk gençliğimde kendimi anlatmak hep çok önemliydi. Kelimeler, beden dili, ne varsa anlatmaya dair, koca bir çaba içindeydim. Her anlaşılmadığımda ilgili kişiyi suçlar, genellemezdim umutla. Sonra anlaşılmayı öğrenmeye çalıştım, bunun için önce anlamak gerektiğini öğrendim. Bu sefer de herkesi anlayan ama anlaşılamayan olduğumu fark ettim. Anlaşılmadıktan sonra sadece anlamanın ne anlamı vardı?
Bir sonraki evrede anlamayı da bıraktım anlaşılmayı da. Her şey gün be gün değişiyorken son hızla, neyi ne kadar anladığının ne önemi vardı ki? Sevince anlıyordu insan ve anlaşıldığını düşünüyordu. Sonra alış veriş bitince, ne anlamanın önemi kalıyordu ne de anlaşılmanın.
Her şey geçici iken, bize verilen bu ruh bile, sanki sonsuza dek sürecekmiş duygusuyla sarılmamız her şeye, bize Tanrı tarafından verilmişti. Suçlamanın bir anlamı yoktu insanları. Aksi taktirde nasıl yaşamaya devam ederdik? Mesela sevmeye kalkar mıydık birilerini? Bir kalp atışı misali tepeye vuran bir dalganın ardından, dibe inecek bir duygunun peşine düşer miydik? Her şeyin biteceğini bile bile söz verir miydik birbirimize, başka duygulara dönüşüp bizi terk eden bir aşkı baş tacı eder miydik? Sonra biten bir sevgiyi elimizin bir kenarı ile itip yeni bir aşkın peşine düşer miydik?
Duyguları güvenilmez kılan kaçış içinde olmaları, gelirler, hissedilirler ve terk ederler sizi. Bu onların doğasında var. Onları sürekli yapamazsınız, şimdi şu kadar hissedeyim, şimdi bu kadar diyemezsiniz. İstediklerinde sizi kontrollerine alırlar ve tam alıştığınızda giderler.  Önemli olan sizin kararınız. Onları kontrol altına almayı gerçekten ne kadar istediğiniz. Çünkü onlar özgürken sizi mutlu ederler, bu nedenle sizi terk ettiklerinde özlersiniz. Özlediğiniz bir kişi sanırsınız oysa hissettirdiği duygudur sadece bilmezsiniz.

Anlamak ve anlaşılmak, birbirinizi ve kendinizi o kadar da gerekli değil aslında, ne de olsa hepimiz severiz sürprizleri ve mucizeleri. Bence kapayın gözlerinizi, sırt üstü yüzün size hissettirdikleri eşliğinde, nasıl olsa birazdan gidecek ve asla dönmeyecek, duygu bu anlasanız da anlamasanız da bitecek…
Devamını oku...